Çarşamba, Şubat 14, 2007

Kan-di-ra-mi-yo-rum

Kimi kandiriyorum ki?
Hic hayatinizda telepatik olarak iletisim kurdugunuz bir insan oldu mu? Kan baginiz olmayan birinden bahsediyorum, anneniz degil. Bana sadece bir insanla oldu ve cok sIk yasamamiza ragmen yine de her seferinde sasiriyordum. O kadar yogundu ki bagimiz mesela cok ilgisiz bir sarki mirildanirim, dünyanin diger ucundaki bu insan beni sonra telefonla arar ve birden ayni sarkiyi soylemeye baslardi. Ya da cok mutsuzumdur hayatimdaki bir unsurdan dolayi ve bu insan beni en kötü animda arayip icinde kötü bir hisler oldugunu, endiselendigini söylerdi!
Bu cok sevdigim ve özel bir bagim olan insandan ayrildiktan sonra kimi nasil kandirmaya calisiyorum ki. Berbatim. Pisman degilim, sadece berbatim. Kendimi kapattim ve tek teselli bulabildigim sey yemek yemek ve bu sekilde kaybolmak, bir sure icin benligimden olmak. O da olmasa zaten ne yapacaktim ki. Beni hem batiriyor hem de garip bir sekilde su an icin güc veriyor. Bu kadar ruhuma dokunan bir konu varken yemisim yememisim, insanlar sel felaketlerinde hayatlarini kaybediyormus, pandalarin nesli tükeniyormus, nükleer santraller dikiliyormus kimin umurumda. Ben hayatimda yasadigim en icli iliskiye son verdim, kendi ellerimle yeseren bir agaci kestim. Köklerini sarsin bu agac kopamayacak, firtinalara direnecek sekilde sarsin, etrafindaki yasama rahatsizlik vermek pahasina sarsin istedim. Yine de kestim. Dayanamayacagini düsündüm, o da üstesinden gelemeyecegimizi söyledi ve daha cok sans veremeyecegimi biliyordum bu iliskiye ama yine de aci cekiyorum. Giden ardinda biraktigi kisiden daha cok aci cekebiliyor.
Yoruldum. Artik istemiyorum. Hic bir sey. Her sey karanlik ve icim bombos.
Aceba bunlari da hissediyor mu simdi? Hic zannetmiyorum.

Hiç yorum yok: