Salı, Şubat 06, 2007

Havada Bulut Sen Beni Unut!

Iki günlük eve kapanma seansima bu sabah itibariyla nihayet bir son verebildim.
Ustüme artik adeta yapismis olan pijamalarim dogru camasira gitti, sütlü cay hazirlanip yudumlandi, ve evin bütün perdeleri teker teker acildi. Bir de ne goreyim! Istanbul da gülüyor ben de, günes bana yardimci olmaya gelmis :)
Vücudumu fircaladim bir güzel (selülitleri onlemek icin birebirmis bir de esasen ben kan dolasimimin hizlandigini resmen hissediyorum), ilik bir dus alip giyindim. Bu arada icinde sanki bomba patlamis gibi dagilmis olan evime de azicik ceki düzen vermeye calistim ve kendimi disariya attim.
Omzumda spor cantam basladim biriken minik minik islerimi halletmeye. Muhtarlik, biletix, yurtici kargo, Cevahir, Is Bankasi derken o kadar yorulmusum ki spora gidemeyecegimi anladim. Ama hic onemli degil cünkü bütün bu islerimi hallederken hayata yeniden merhaba dedigimi ve yürümekten ne kadar keyif aldigimi hissettim. En az 6 km yürümüs olmaliyim ki daha fazla bile olabilir.
Donüste Leventteki balikcidan levrek ve ispanak aldim. Boylece aksam saglikli bir yemek yapabilecegim, hem de bir süredir denemek istedigim arkadasimin tarifi ile. Bugün eger kendime hakim olup manali ve az miktarda yiyebilirsem en kotüsünü atlatmis olacagim sanirim. Simdiden kendimi cok daha iyi hissediyorum.
Aksam yatmadan bugün yediklerimi yazacagim. Utanmam gerekse bile...

*******************************************************************************
Günü boyle kappattik, mutluyuz (nispeten):
  • 1 ayva
  • 1 muz
  • yagsiz izgara tavuklu salata,
  • 1 sutlu kahve, 2 sutlu cay
  • hicbiseysiz popcorn, epey bir kabak cekirdegi
  • 1/2 levrek izgara (sarimsak, sogan, zeytinyagi ve turunc suyu ile yaptigim sos ile)
  • 1/2 kilo ispanaktan sote (icinde demir yok denecek kadar azmis kandilirmisiz yillarca biliyorsunuz di mi?)
Aksamlari en kotüsü. Resimler yine kaldirilmali, telefon calsin diye ümit edilmemeli cünkü calsa da farketmez, artik olmaz.

Hiç yorum yok: