Pazartesi, Ocak 29, 2007

Créme Olé Belasi


Evet evet basim yine, hala, daima, bu sefer cidden belada. Kurtulamadim su hastaliktan. Her gun, her gun insan "yarin yemicem" deyip yine dayanamayip butun bir paketle hazirlanmis créme olé yer mi? Cevap ortada. Sonuc da ortada. Sabahlari umit dolu olmama ragmen ogleden sonra saat 5 sularinda icimdeki canavar uyaniyor ve mutfaga dogru itekliyor. Bildigim tum trikleri uygulamaya calisiyorum ancak kacinilmaz son yine mikserin basinda 3 dakika gibi kisa bir surede, zahmetsizce hazirlanan ve afiyetle, yalaya yalaya (cok pardon) mideye indirilen créme olé oluyor.
Bir reklam vardi, ABD'de yasarken (daha gecen seneye kadar) cok begenirdim. Reklamin slogani "You are what you eat" yani ne yersen osun. Diyet urunlerinin reklami yapiliyor, bunu tahmin etmek zor degil. Bir sahnede kadinin teki sabah kalabalik bir metronun icinde muffin keki kahvalti olarak yerken goruntuleniyor. Normal kiloda gorunen bir bayan ancak metrodan inip de funikelerden gecmeye calisirken arka plandan gosteriliyor ve poposunun her bir tarafinin devasi bir muffin seklini aldigi icin funikelre takiliyor ve gecemiyor... Bunu her gordugumde gulerdim cunku o zamanlar saglikli beselenen bir insandim ve su anki sorunlari yasamiyordum. Simdi nerden geldi aklima? Her gun créme olé yedigime gore ben de yakinda eriyip gidecek, kahverengi yapis yapis migde bulandirici bir igrenclige mi donusecegim... artik korkuyorum cunku caresizim. Dibin de dibi oluyormus. THE END.


PS: Psikatra mi diyetisyene mi gitmeliyim fikri olan var mi?

Hiç yorum yok: